Ziraat Bankası Kosova Şubesi’nde bir garip yasak ve keyfiyet
Bir süredir Kosova’dayım ve hayatımda bir ilki yaşadım. Ziraat Bankası Kosova Şubesi'nde yaşadıklarıma birlikte bakalım ve siz karar verin.
Bir süredir Kosova’dayım ve hayatımda bir ilki yaşadım. Başkent Priştine’deki finans sisteminin ayrıntılarını; (ticari krediler, bireysel krediler, hesap açma, faiz oranları vb) öğrenmek için gitmiş olduğumuz Ziraat Bankası’nınKosova şubesinde güvenlik görevlileri tarafından güneş gözlüğü taktığım için güvenlik gerekçesiyle Arnavutça uyarıldım.
Güvenlik görevlisi sadece Arnavutça bildiğinden anlaşmak biraz zor oldu. "Saçma" olarak nitelendireceğim yasaktan dolayı ortam da biraz gerildi. İlk defa bir banka şubesinde güneş gözlüğü çıkarmak için uyarıldım. (Elbette kapalı mekanlarda güneş gözlüğü takan biri değilim fakat şubeye girerken gözümdeydi ve gündüz ve aydınlık olduğu için çıkarma ihtiyacı duymamıştım.) Gözlüğü çıkardım deyim yerindeyse eşkal verdim sonra yeniden taktım.
Ayakta sıra beklerken bu kez de güvenlik görevlisi tarafından yine Arnavutça oturmamız söylendi ve el kol işaretiyle zorlandık. Ayakta durmamıza da müsaade etmediler. Oturduğumda saçma yasağa karşı gözlüğü gözümde tutmaya bir süre devam ettim. Biri 50’sinin üstünde diğeri 60’ının üstünde iki güvenlik görevlisinin tehditkar bakışlarına maruz kalsam da istifimi bozmadım.
Şubede otururken şube personellerinden karşımda oturan iki kişiden birinin gayet iyi Türkçe bildiğini fark ettim.
Gerginliğime fark eden güvenlik görevlisi kendisinden başta Türkçe yoksa İngilizce cevap istememden dolayı dil bilmediğinden telefonuna Arnavutça yazarak çeviri aracılığıyla bana gözlüğün yasak olduğunu anlatmaya çalıştı.
Ve bekleme sürecimiz başladı. Şube çalışanlarının önlerindeki bilgisayarlara bakarken diğer taraftan konuşmalarına şahit oluyorduk. Şubede hiçbir müşteri olmamasına rağmen yaklaşık 25 dakika bekletildik.
Öfkemizi fark eden çalışan Türkçe olarak “birazdan sizinle ilgileneceğim” dedi. Şube görevlisi arkadaşın "birazdan" dediği süre kolay bitmedi. Nihayetinde yanındaki arkadaşı İngilizce olarak müsait olduğunu söyledi fakat biz yine de Türkçe olarak bilgi almak istedik. (İngilizcem yeterli olsa da yurtdışındaki bir Türk bankasında çalışan Türkçe bilen biri varken İngilizce konuşmayı tercih etmedim.)
Sonunda masaya davet edildik öncelikle gözlükle ilgili bir açıklama yaptı. Kosova’daki hiçbir bankada güneş gözlüğü takılamazmış. Yasağı çok saçma bulsak da öğrenmemiz gereken bilgilere dair sorular sormaya başladık.
Şube çalışan görevli arkadaş kendince bizi önemsememiş olmalı ki sorularımıza “değişir, belli olmuyor, net bir rakam yok vb.” muallak cevaplar vermeyi tercih etti. Tabii ki bu durum karşısında ikinci kez sinirlendim ses tonum da yükseldi.
Banka çalışanının sorularıma cevap vermek yerine az önceki gözlük meselesinden dolayı beni sinirli olduğuma ikna etmeye çalışması da başka bir garabetti.
Beraberimdeki iş insanı arkadaşım ve ben banka çalışanından hesap açılma prosedürleri, ticari krediler, yatırım kredileri, para transferi, Kosova Merkez Bankası’nın politika faizi ve benzeri konularda bilgi almaya çalışırken, şube çalışanının absürt cevapları ortamı gerdi.
Sürekli aslında çok meşgul olduğunu bizi de çok beklememizden dolayı aldığını iyilikmiş gibi sunma çabası vardı.
Sesimi yükselttim daha önce bankacılık sektöründeki tecrübemden, gazetecilik geçmişimden bahsedene kadar kayda değer bilgiler alamadık.
Nihayetinde kendimizi “ispat süreci” tamamlandıktan talebimizle buluştuk ve sinirli biçimde yolumuza devam ettik.
Sözde, Türkiye’nin en büyük bankası, üstelik kamuya ait bir banka ve Kosova’daki birimi Ziraat Bankası’nın Kosova Şubesi olarak faaliyet gösteriyor. Üstelik Kosova’da yerel bankaların yanı sıra dünya bankaları ile de rekabet ediyor.
Kosova’daki Türklerin ve Kosova’da iş yapmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti yatırımcılarının en büyük destekçisi ve yardımcısı olması gereken finans kurumu, keyfe keder anlayışla faaliyet gösteriyor.
Kosova'daki bankacılık sektörü, yerel ve uluslararası bankaların rekabetiyle gelişiyor. Priştine'de Avusturya'nın Raiffeisen Bankası, Türkiye'den İş Bankası, Çalık Grubu'na ait Milli Ticaret Bankası (Banka Kombetare Tregtare-BKT), TEB, Makedonya'nın NLB Bankası gibi bankalar var.
Banka Credins, Banka Ekonomike, Banka Kombetare Tregtare, Banka Për Biznes, Paysera Kosovo, ProCredit Bank gibi yerel bankalar var. Avrupa'nın yatırım bankaları da var.
Tüm bunlar içerisinde Türkiye'nin en büyük bankası olan Ziraat Bankası'nın halini kusura bakmayın içler acısı olarak nitelendireceğim.
Tek bir olaydan yola çıkarak bu yorumda bulunmama haksızlık diyenleriniz olabilir. Fakat ben bu görüşe katılmıyorum. Çünkü hizmet kalitesi bir standardı gerektirir. Küresel çapta hizmet vermek için dünya standardında bir hizmet politikası gerekir. Ve bu politika ve hizmet standardı, mevduat, kredi, işlem miktarı ve müşterinin özelliklerine bakılmaksızın aynı hizmeti vermeyi gerektirir.
Aynı bilgiler için İş Bankası'nı da ziyaret ettik. Orada alacağımız bilgileri kısa sürede tamamlayıp araştırmamıza devam ettik.
Banka çalışanının zamanı değerli olabilir fakat müşterinin de değerlidir.
Hizmet kalitesinde bir standardı sağlayamayan, müşteriler arasında farklılık gözeten, iş yapmayı vakit doldurmaktan, oyalanmaktan ibaret sayan, müşterisine verdiği hizmeti lütuftan sayan, çalışanları kurum vizyonu ve misyonu ile buluşamamış vb yapılarda özellikle de banka ise bir küresellikten bahsedilemez.
Kamuya sırtını yaslayanlardan, küresel rekabeti henüz anlayamamış yönetici ve çalışanlardan, ayrımcı yaklaşıma sahip hizmet politikasından küresel rekabetçi banka değil garabet doğar, üstelik hangi ülkede olursa olsun...
Ziraat Bank dega në Prishtina
Ekleme Tarihi: 17 Kas 2023 03:00
